Haksız tahrik nedir? Haksız tahrik, kişinin yapmış olduğu şiddetli ya da hiddetli eylemin kendisine karşı yapılmış olan haksız bir fiil sonucunda gerçekleştirmesidir. Kişi yapmış olduğu fiili bu haksız tahrik durumu içerisinde yapmışsa bu durum ceza sorumluluğunu azaltan bir ceza indirimi nedeni olacaktır.
Haksız tahrik etkisi altında suç işleyen kişinin kusur yeteneğinde (yapmış olduğu fiilin doğuracağı sonuçları algılama yeteneği) azalma söz konusu olacaktır ve bu durumda fiili işleyen kişi haksız tahrik altında suçu işlemiş sayılacak ve ceza indiriminden yararlanacaktır.
Haksız Tahrik Şartları Nelerdir?
Karşı tarafın tahrik edici hareketlerde bulunması durumunda, suçu işleyen kişinin suçu hiddet veya şiddetle yapması durumunda haksız tahrik oluştuğundan yukarıda bahsetmiştik. Bu durumun oluşmasında “tahrik edici” kavramı önem arz etmektedir. Haksız tahrik nedir ve haksız tahrikin şartları Türk ceza kanunun 29. Maddesi üzerinden haksızlıkla karşılaştığı bir durumda şiddete, hiddette ve eleme kapılması durumuna girilmesi kabul görmektedir. Haksız tahrikin nasıl gerçekleştirdiği ve derecesinin ne olduğu üzerinden ceza indirimi verilmesi hakkı kanunlarca ön görülmüş, bunun üzerine hukuk maddelerinde yerini almıştır. Haksız tahrik derecesi yapılacak olan ceza indirimi oranını da belirleyecektir.
Yargıtay kararları ile belirlenmiş olan haksız tahrik şartları ise şunlardır;
1- Haksız Tahrik Oluşturan Bir Fiil Bulunmalıdır
Fail, mağdurun kendisine karşı haksız bir fiil gerçekleştireceğini düşünerek mağdura karşı suç işlerse haksız tahrik nedeniyle ceza indiriminden yararlanamaz. Yani haksız tahrik durumundan söz edebilmemiz için faile karşı bir haksız fiilin yapılması gerekmektedir. Ortada herhangi bir haksız fiil bulunmadan failin mağdur hakkındaki kanaatleri, mağdurun geçmişi, ileride yapabileceği şeyler, fail ile mağdur arasındaki kişisel ilişkiler gibi fikirlerden yola çıkamaz. Bu düşüncelerini “mağdur haksız fiilde bulunmadı fakat bulunma ihtimali vardı.” Şeklinde bir savunma yaparak öne süremez.
Mantıksal bir şekilde failin, mağdurun kendisine karşı bir haksız fiilde bulunacağı düşüncesi de haksız tahrik uygulamasında kabul edilmez. Örneğin, “bu adam daha önce 2 kişiyi bıçaklamış, 3 kişiyi darp etmiş, eğer tartışacak olursak beni de darp edip bıçaklayabileceğini düşündüm ve bu yüzden bıçakladım” şeklinde yapılan bir savunma ile haksız tahrik nedeniyle ceza indirimi alınamaz. Bu olayda haksız tahrik nedir diye sorduğumuzda cevap alamayız. Çünkü mağdur faile karşı haksız herhangi bir fiilde bulunmamıştır.
Haksız tahrik nedeni olarak ele alınan fiilin suç oluşturması şart değildir. Haksız tahrik nedeniyle ceza indirimi yapılabilmesi için haksız fiilin hukuka aykırı olması yeterlidir.
Hukuka uygunluk nedenlerinin sınırı aşılması durumunda da haksız fiilin oluştuğu kabul edilerek fail hakkında haksız tahrik nedeniyle ceza indirimi yapılmalıdır. Örneğin, gözaltına aldığı kişiye kötü muamele yapan polis memuruna karşı, kötü muameleye maruz kalan kişi kasten yaralama ve kasten öldürme suçunu işlediğinde, bu kişiye haksız tahrik nedeniyle ceza indirimi uygulanmalıdır.
2- Haksız Tahrike Neden Olan Fiil “Haksız Bir Fiil” Olmalıdır
Mağdur tarafından faile karşı gerçekleştirilen fiil haklı bir nedenden kaynaklanıyorsa fail haksız tahrik nedeniyle ceza indirimden yararlanamaz. Fiilin haksız bir fiil olup olmadığı her olaya göre ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Örneğin, İstanbul’da komşu olan Burak ve Mehmet adında iki komşu olduğunu kabul edelim. Burak, çöpü kapı önüne koyan komşusunu akşam vakti geç saatlerde uyarmış, komşusu Mehmet de Burak’ın geç saatte kapısına gelmesine sinirlenerek yaşanan tartışmada Burak’ı bıçaklamıştır. Bu olayda Burak’ın fiili, apartman kurallarına aykırı davranan komşusunu uyarmaktan ibarettir. Saatin geç olması sadece bir görgü kuralı ihlalidir. Geç saatte kapının çalınması gerekçe gösterilerek ceza indiriminden yararlanılamaz. Çünkü fiil, haksız bir fiil değildir.
3- Haksız Tahrik Olan Fiil Faile Yönelik Olmalıdır
Haksız tahrik nedeniyle ceza indiriminin uygulanabilmesi için suçun mutlaka tahrik eden kişiye karşı olması gerekir. Ancak, haksız fiilin doğrudan failin kendisine karşı işlenmesi zorunlu değildir. Bu nedenle, failin yakınlarına, değer verdiği diğer kişilere veya failin tamamıyla yabancı olduğu kişilere karşı işlenmiş haksız fiiller de failde öfke yaratacak nitelikteyse haksız tahrik hükümleri uygulanabilir. Ancak, kişinin kendi haksız hareketiyle olaya sebebiyet verdiği durumlarda haksız tahrik nedeniyle herhangi bir indirim uygulanamaz.
4- Fail, Öfke veya Şiddetli Elemin Etkisi Altında Kalmalı
Haksız tahrik altında hukuka aykırı bir fiil işleyen kişi öfkeyle veya şiddetli bir elemin etkisiyle hareket etmelidir. Failin öfkelenip öfkelenmediği veya şiddetli bir elemin etkisi altında olup olmadığı fiilden önceki davranışlarından anlaşılabilmektedir. Örneğin, bir kişi kendisine küfrederken karşı tarafı sakinleştiren kişiyi bir hafta sonra yolda görüp bıçaklarsa ceza indiriminden yararlanamaz.
5- İşlenen Suç, Öfke ve Elemin Oluşturduğu Ruhi Durumun Sonucu Olmalıdır
Öfke veya eleme neden olan haksız fiil, failde ruhsal bir değişiklik yaratır. Failin ruh hali haksız fiilden önceki duruma göre oldukça değişmelidir. Fail bir ruhsal tepki olarak mağdura karşı bir suç işlemelidir. Fail ruhsal bir tepkiyle değil de soğukkanlı bir şekilde mağdura karşı bir suç işlerse haksız tahrik hükümlerinden istifade edemez. Örneğin, Bakırköy’de yaşayan Faruk, Büyükçekmece’de yaşayan Fatih’i aralarındaki bir anlaşmazlık nedeniyle öldürmeyi 1 aydan beri planlamış, olay günü Bakırköy’den Büyükçekmece’ye kadar silahlı bir şekilde gelmiş, mağdurun eve dönmesini saatlerce beklemiş, mağdur gelince de kapıda mağdurla tartışmış ve mağdur kendisine hakaret etmiştir. Hakaretten sonra mağduru öldürmüştür. Faruk’un mağdura karşı işlediği fiil hakaretten kaynaklanan ruhi bir tepki olarak işlenmiş bir fiil değildir. Fiil tasarlanmıştır, ruhsal bir tepkiyle işlenmediği için de haksız tahrik hükümleri uygulanamaz.
Haksız Tahrik İndirimi ve İlk Haksız Hareket Kavramı
Haksız tahrik uygulamasında ilk haksız hareketin hangi taraftan kaynaklandığı çok önemlidir. İlk haksız hareketi fail kendisi yapmışsa, ceza indiriminden yararlanamaz. Haksız tahrik uygulamasında temel kural, ilk haksız hareketin mağdur tarafından yapılması gerekir. Örneğin; Bir tartışma sırasında Ali sinirlenerek Burak’a yumruk atmış ve Burak da Ali’ye karşılık vermiştir. Bu yumruklaşmadan sonra Ali, Burak’ı bıçaklamıştır. Bu olayda adam öldürme suçu işlediği iddiasıyla yargılanan Ali haksız tahrik indiriminden yararlanamaz. Çünkü, bu olayda haksız tahrik nedir diye soracak olursak Ali’nin ilk yumruğu atarak haksız fiile kendisinin neden olduğunu görürüz.
Bazı durumlarda ilk haksız hareket failden kaynaklansa bile, aşağıda açıkladığımız üzere “haksız tahrikte dengenin bozulması” hali söz konusuysa fail, haksız tahrik indirimi hükümlerinden yararlanabilir.
Bir kavga sırasında ilk haksız hareketin hangi taraftan kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak bir şekilde anlaşılamıyorsa, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereği, bu durum sanık lehine yorumlanarak TCK 29. maddede düzenlenen haksız tahrik indirimi hükümleri sanık hakkında uygulanır.
Mağdurun ilk haksız hareketi faile veya failin yakınlarına yönelik olabilir. Önemli olan ilk haksız fiilin mağdur tarafından yapılmış olmasıdır.
Haksız Tahrikte Dengenin Bozulması
Fail ve mağdurun karşılıklı haksız fiillerde bulunması halinde haksız tahrikte dengenin bozulup bozulmadığına dikkat edilmelidir. Fail, haksız bir eylemle mağduru tahrik ettikten sonra karşılaştığı tepkiden dolayı tahrik altında kaldığını savunamaz. Bununla birlikte, failin karşılaştığı tepki, kendi gerçekleştirdiği eylemle karşılaştırıldığında aşırı bir hal almışsa, başka bir deyişle tepkide açık bir oransızlık varsa, burada haksız tahrik indirimi hükümlerinden yararlanabilir.
Örneğin; kendisine küfredilen kişi küfredeni bıçakla yaralamış, onun üzerine de bıçakla yaralanan, karşısındakini silahla yaralamışsa ve silahla kasten adama yaralama suçu iddiasıyla yargılanıyorsa, bıçakla yaralayan küfre karşılık aşırı bir tepki verdiği için haksız tahrikte dengeyi bozmuştur. Bu durumda tahrikte denge bozulduğu için ilk haksız hareket küfredenden kaynaklansa bile haksız tahrik hükümlerinden yararlanır. Başka bir deyişle, bazı durumlarda ilk haksız hareket failden kaynaklansa bile “haksız tahrikte dengenin bozulması” hali söz konusuysa fail, haksız tahrik indirimi hükümlerinden yararlanabilir.
Haksız Tahrik Halinde Ceza İndirim Oranı
Haksız tahrik altında suç işleyen kişiye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on sekiz yıldan yirmi dört yıla ve müebbet hapis cezası yerine on iki yıldan on sekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir. Örneğin, haksız tahrik altında kasten adam öldürme suçu işleyen kişi tahrikin derecesine göre 12 yıl ile 18 yıl arasında cezalandırılır. Adam yaralama suçu işleyen kişinin belirlenen temel cezası 1/4 ile 3/4 arasında indirilir.
Bazı suçların haksız tahrik altında işlenmesi halinde ceza verilmemesini öngören özel düzenlemeler vardır. Örneğin, karşılıklı hakaret halinde taraflardan birine veya her ikisine ceza verilmeyebilir. TCK, Hakaret suçu açısından haksız tahrik kurumunu özel bir hükümle düzenlemiştir.
Haksız tahrikle ilgili daha fazla bilgi almak için bu cümleye tıklayabilirsiniz.